Artan enflasyon ve sonu gelmeyen zamlar karşılıksız çekte patlamaya yol açtı.
Artan enflasyon ve sonu gelmeyen zamlar karşılıksız çekte patlamaya yol açtı. 2015 yılının ilk çeyreğindeki karşılıksız çek tutarı, küresel krizin yaşandığı 2009’daki seviyeyi aştı. Yılın ilk üç ayında karşılıksız çıkan çek adedi 172 bin 557, tutarı ise 7,4 milyar lira oldu.
Türkiye’de artan enflasyon ve malzeme fiyatları esnafı zor duruma soktu. 2015 yılının ilk çeyreğinde Karşılıksız çek adedi ve tutarı dramatik bir şekilde arttı ve 2009 ve 2012 yılları ortalamalarının üzerine çıktı. 2014 yılı ile karşılaştırıldığında ise ortalama aylık karşılıksız çek tutarı yüzde 42,4 artış gösterdi. 2014’ün ilk 3 ayı ile karşılaştırıldığında ise bu yıl ilk çeyrekte yüzde 72 artış yaşandı.
Türkiye Bankalar Birliği risk merkezinde açıklanan karşılıksız çekler dosyasına göre; ABD merkezli küresel krizin en yoğun olduğu 2009 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,85 küçülme göstermiş, karşılıksız çek adedi 1 milyon 756 bin 778 adet, tutar olarak ise 23 milyar liraya yükselmişti.
Aylık olarak ortalama karşılıksız çek tutarı ise 1,9 milyar liraya ulaşmıştı. Euro Bölgesi krizinin etkin olarak görüldüğü 2012 yılında Türkiye yüzde 2,3 büyüme gerçekleştirmişti. Karşılıksız çek adedi önceki yıla göre 943 bin 106’ya, karşılıksız çek tutarı ise 21 milyar liraya yükselmişti. Aylık ortalama ödenmeyen çek tutarı ise 1,7 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Bu yıl ilk çeyrekte ise 7,4 milyar liraya ulaştı. Bu sürede 172 bin 557 adet karşılıksız çek yazıldı.
Alan Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Karabulut, geçtiğimiz günlerde yayınladıkları ‘2015 Türkiye Görünümü-Potansiyel Riskler ve Testler’ raporuna dikkat çekerek, TL’nin aşırı değer kaybetmesi ve büyümenin yavaşlaması sebebiyle reel sektörün olumsuz etkilendiğini belirtti.
2015 ilk üç aya ait karşılıksız çek rakamının artmasının bunun delili olduğunu ifade eden Karabulut, “Merkez Bankası’nın TL’nin değerini koruma ve enflasyonu dizginleme adına faiz adımında geç kalmaması gerekiyor. Merkez Bankası 2014 yılının ilk çeyreğinde 550 baz puan faiz artırımına gitmişti, eğer daha önce müdahale etmiş olsaydı ya da faiz artıracağına yönelik sinyaller gelseydi belki de 200 baz puan ile aynı etkiyi sağlayabilirdi. Yani faiz adımında geç kalınması daha kuvvetli bir faiz artışına neden oluyor.” dedi.
Karabulut, ‘Faiz artışı çare mi?’ sorusuna ise “Faiz konusunda ölçü kaçmadan reel sektörde çarkları durdurmadan adım atması, kamu harcamalarının artırılması, güven ortamının sağlanması, seçim sonrası uygulanacak ekonomi politikalarının belli olması gerekiyor. Türkiye bu adımlarla vakit kazanırken, diğer taraftan yapısal reformları en kısa zamanda hayata geçirerek yeni bir hikâye oluşturmalı.” diye cevap verdi.
Arif Bayraktar/Zaman
Artan enflasyon ve sonu gelmeyen zamlar karşılıksız çekte patlamaya yol açtı. 2015 yılının ilk çeyreğindeki karşılıksız çek tutarı, küresel krizin yaşandığı 2009’daki seviyeyi aştı. Yılın ilk üç ayında karşılıksız çıkan çek adedi 172 bin 557, tutarı ise 7,4 milyar lira oldu.
Türkiye’de artan enflasyon ve malzeme fiyatları esnafı zor duruma soktu. 2015 yılının ilk çeyreğinde Karşılıksız çek adedi ve tutarı dramatik bir şekilde arttı ve 2009 ve 2012 yılları ortalamalarının üzerine çıktı. 2014 yılı ile karşılaştırıldığında ise ortalama aylık karşılıksız çek tutarı yüzde 42,4 artış gösterdi. 2014’ün ilk 3 ayı ile karşılaştırıldığında ise bu yıl ilk çeyrekte yüzde 72 artış yaşandı.
Türkiye Bankalar Birliği risk merkezinde açıklanan karşılıksız çekler dosyasına göre; ABD merkezli küresel krizin en yoğun olduğu 2009 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 4,85 küçülme göstermiş, karşılıksız çek adedi 1 milyon 756 bin 778 adet, tutar olarak ise 23 milyar liraya yükselmişti.
Aylık olarak ortalama karşılıksız çek tutarı ise 1,9 milyar liraya ulaşmıştı. Euro Bölgesi krizinin etkin olarak görüldüğü 2012 yılında Türkiye yüzde 2,3 büyüme gerçekleştirmişti. Karşılıksız çek adedi önceki yıla göre 943 bin 106’ya, karşılıksız çek tutarı ise 21 milyar liraya yükselmişti. Aylık ortalama ödenmeyen çek tutarı ise 1,7 milyar TL olarak gerçekleşmişti. Bu yıl ilk çeyrekte ise 7,4 milyar liraya ulaştı. Bu sürede 172 bin 557 adet karşılıksız çek yazıldı.
Alan Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Karabulut, geçtiğimiz günlerde yayınladıkları ‘2015 Türkiye Görünümü-Potansiyel Riskler ve Testler’ raporuna dikkat çekerek, TL’nin aşırı değer kaybetmesi ve büyümenin yavaşlaması sebebiyle reel sektörün olumsuz etkilendiğini belirtti.
2015 ilk üç aya ait karşılıksız çek rakamının artmasının bunun delili olduğunu ifade eden Karabulut, “Merkez Bankası’nın TL’nin değerini koruma ve enflasyonu dizginleme adına faiz adımında geç kalmaması gerekiyor. Merkez Bankası 2014 yılının ilk çeyreğinde 550 baz puan faiz artırımına gitmişti, eğer daha önce müdahale etmiş olsaydı ya da faiz artıracağına yönelik sinyaller gelseydi belki de 200 baz puan ile aynı etkiyi sağlayabilirdi. Yani faiz adımında geç kalınması daha kuvvetli bir faiz artışına neden oluyor.” dedi.
Karabulut, ‘Faiz artışı çare mi?’ sorusuna ise “Faiz konusunda ölçü kaçmadan reel sektörde çarkları durdurmadan adım atması, kamu harcamalarının artırılması, güven ortamının sağlanması, seçim sonrası uygulanacak ekonomi politikalarının belli olması gerekiyor. Türkiye bu adımlarla vakit kazanırken, diğer taraftan yapısal reformları en kısa zamanda hayata geçirerek yeni bir hikâye oluşturmalı.” diye cevap verdi.
Arif Bayraktar/Zaman
Yorumlar
Yorum Gönder