DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Erkin, Rusya krizinin müteahhitlik sektörüne etkilerini anlattı.
DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Erkin, Rusya krizinin müteahhitlikte hak edişlerin gecikmesine neden olacağını söyledi.
DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Gürcistan İş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin, Rusya krizini değerlendirdi.
1998’de yaşanan büyük krizi hatırladığını ve benzer emareler gördüğünü söyleyen Erkin, “Ruble birden düşüşe geçmişti. Ve piyasada hemen mal sıkıntısı başladı. ‘Fiyatlar yükselecek’ diye duyum geldi ve insanlar bir an önce koşup mal almak istedi. Bu dönemi, o trajediyi hatırlamayanlar var. Ancak bu krizin iliklerine kadar işlediği, emekli maaşı sıfıra inen, rublenin kağıda döndüğünü gören insanlar da var. Bazı kadınlar meydanda bir tek yumurta satarken, bazıları da tek sabun satmaya çalışıyordu. Bu nedenle o dönem hatırlanmak istenmese de yaşayanlar hatırlayacaktır. Bunun baskı yaratacağını ve toplum için hareket ve paniğe yola açabileceğini düşünüyorum. Çünkü görünen milyarderleri bir tarafa bırakın, hala Rusya’da 100 dolara çalışan, emekli maaşı alan insanlar var. Kuyruklar başlayabilir. Bu durum 2-3 daha yaşanırsa daha ciddi boyutlara ulaşacağını düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında yaşananların Rusya tarafını çok önemsiyorum” diye konuştu.
Rusya krizini Türkiye açısından değerlendiren Erkin, şunları söyledi: “Rublenin değer kaybetmesi turist sayısında azalma yaratabilir. Çünkü 50 bin rubleye gelen şimdi 100 bin rubleye gelecektir. Orta gelirli insanların ekonomik durumlarını ciddi etkileyecektir. Diğer yandan Rusya Avrupa Birliği’nden alamadığı gıda maddelerini bizden alacağını söylemişti. Gıda fiyatları da iki katına çıkacaktır. Bununla beraber bizim tarafımızda patlama beklememek gerekiyor. Çünkü iç piyasada daralma olur. Rusya’nın ithalatı da etkilenir. Bu noktada da Türkiye’nin payından çok, Rusya’ya hayati mallar satanlar etkilenecektir. Elbette ödemeler de sıkıntı çıkacaktır.”
Hak edişler gecikecek
Rusya’nın yatırım ve müteahhitlik bütçesinde ciddi kısıntılar olacağını söyleyen Erkin, “Çünkü ilk iş, zaruri olmayan bu işleri kesmek oluyor. Yatırımların bir kısmı kesilecektir. Örneğin spor salonundan vazgeçeceklerdir. Bizim müteahhitler yüksek montanlı işler yapıyor. Mevcut alacaklarda sorun çıkacaktır. Hukuki açıdan sıkıntıya düşeceklerdir. Korkunç tablo çizmek istemiyorum ama durum böyle görünüyor” diye konuştu.
Ciddi bir krizin başlangıcı
“Her ne kadar petrol fiyatlarındaki düşüş için seviniyorsak da doların yükselişi bu durumu kompanse edecektir. Yani petrol fiyatlarının düşüşü zannetiğimiz kadar iç piyasadaki kazanımları artırmayacaktır” diyen Erkin, Rusya’da yaşanan durumu “Ciddi bir kriz olarak, ciddi bir kriz başlangıcı olarak” gördüğünü söyledi.
Bununla birlikte merkez bankası rezervlerinin Rusya ekonomisini birkaç yıl kurtarabileceğini söyledi.
Tuncay Turşucu: Endişe var
İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu ise “Rusya’da şu anda bazı endişeler var. Petrol fiyatlarının düşmesi, Rusya’nın ekonomisi petrol üzerine kurulu olduğundan, bütçesini zorlayacağına yönelik endişe yaratıyor. Vergisel artışlar ve enflasyonun yükseleceğine dair endişeler var. Bu da rublede kayıp yaşanmasına neden oldu” dedi.
Bu arada petrolün sert düşmesinin tahmin edilen bir şey olmadığını söyleyen Turşucu, şöyle devam etti: “Çok hızlı bir şekilde düştü ve hiçbirimiz bu kadar düşüneceğini tahmin etmedik. Tabii ki petrolün spekülatif düşüşü rubleyi de speküle etti ve çok ciddi değer kaybetmesine neden oldu. Gelinen noktada, Rusya faizi yüzde 10.5’ten 17’ye yükseltti. Ve üstüne üstlük bugün de bir miktar satışlar yaparak müdahale etti. Ruble, faiz artırımı ve müdahalenin ardından yatayda dengeleniyor. Faiz artışının etkisini görmek için birkaç gün beklemek lazım.”
Turşucu, bu yaşananların Türkiye’ye etkisini ise şöyle değerlendirdi: “Rublenin değer kaybetmesiyle, ruble üzerinden ticaret yapanları olumsuz etkileyecek. Yüzde 17’ye ulaşan faiz artırımı Rusya ekonomisini küçülmeye ve durgunluğa itebilir. Ancak bizim ihracatımızı etkileyeceğini söylemek için erken. Bu yılın Ocak-Ekim döneminde Rusya’ya ihracatımız 5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Aynı dönemde yüzde 13’lük bir düşüş yaşandı. Rusya’ya yaptığımız ihracat, toplam ihracatımızın yüzde 3.8’ini oluşturuyor. Elbette yüzde 13’lük düşüş ölümcül bir durum değil ama bu 5 milyar doların yüzde 50 gibi azalması da bizim istediğimiz bir durum değil. İhracatımızın ne kadar etkileneceğini zaman gösterecek. Diğer yandan Rusya ile yine aynı dönemde 21 milyar dolarlık ithalatımız var. İhracatımızın azalmasına karşın, ithalatımız yüzde 4 yükselmiş. Rusya’dan ithalatımız, toplam ithalatımızın yüzde 11’ini oluşturuyor. Rubledeki bu kadar ciddi değer kaybı bizim Rusya ile olan ithalatımızı daha da artırabilir, ihracımızı azaltabilir. Bunun çok da pozitif değil, negatif etkisi oluyor. İthalatın artması da cari açığa direk net olarak etki yapabilir.”
fortuneturkey.com
DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Erkin, Rusya krizinin müteahhitlikte hak edişlerin gecikmesine neden olacağını söyledi.
DEİK Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Gürcistan İş Konseyi Başkanı Tuğrul Erkin, Rusya krizini değerlendirdi.
1998’de yaşanan büyük krizi hatırladığını ve benzer emareler gördüğünü söyleyen Erkin, “Ruble birden düşüşe geçmişti. Ve piyasada hemen mal sıkıntısı başladı. ‘Fiyatlar yükselecek’ diye duyum geldi ve insanlar bir an önce koşup mal almak istedi. Bu dönemi, o trajediyi hatırlamayanlar var. Ancak bu krizin iliklerine kadar işlediği, emekli maaşı sıfıra inen, rublenin kağıda döndüğünü gören insanlar da var. Bazı kadınlar meydanda bir tek yumurta satarken, bazıları da tek sabun satmaya çalışıyordu. Bu nedenle o dönem hatırlanmak istenmese de yaşayanlar hatırlayacaktır. Bunun baskı yaratacağını ve toplum için hareket ve paniğe yola açabileceğini düşünüyorum. Çünkü görünen milyarderleri bir tarafa bırakın, hala Rusya’da 100 dolara çalışan, emekli maaşı alan insanlar var. Kuyruklar başlayabilir. Bu durum 2-3 daha yaşanırsa daha ciddi boyutlara ulaşacağını düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında yaşananların Rusya tarafını çok önemsiyorum” diye konuştu.
Rusya krizini Türkiye açısından değerlendiren Erkin, şunları söyledi: “Rublenin değer kaybetmesi turist sayısında azalma yaratabilir. Çünkü 50 bin rubleye gelen şimdi 100 bin rubleye gelecektir. Orta gelirli insanların ekonomik durumlarını ciddi etkileyecektir. Diğer yandan Rusya Avrupa Birliği’nden alamadığı gıda maddelerini bizden alacağını söylemişti. Gıda fiyatları da iki katına çıkacaktır. Bununla beraber bizim tarafımızda patlama beklememek gerekiyor. Çünkü iç piyasada daralma olur. Rusya’nın ithalatı da etkilenir. Bu noktada da Türkiye’nin payından çok, Rusya’ya hayati mallar satanlar etkilenecektir. Elbette ödemeler de sıkıntı çıkacaktır.”
Hak edişler gecikecek
Rusya’nın yatırım ve müteahhitlik bütçesinde ciddi kısıntılar olacağını söyleyen Erkin, “Çünkü ilk iş, zaruri olmayan bu işleri kesmek oluyor. Yatırımların bir kısmı kesilecektir. Örneğin spor salonundan vazgeçeceklerdir. Bizim müteahhitler yüksek montanlı işler yapıyor. Mevcut alacaklarda sorun çıkacaktır. Hukuki açıdan sıkıntıya düşeceklerdir. Korkunç tablo çizmek istemiyorum ama durum böyle görünüyor” diye konuştu.
Ciddi bir krizin başlangıcı
“Her ne kadar petrol fiyatlarındaki düşüş için seviniyorsak da doların yükselişi bu durumu kompanse edecektir. Yani petrol fiyatlarının düşüşü zannetiğimiz kadar iç piyasadaki kazanımları artırmayacaktır” diyen Erkin, Rusya’da yaşanan durumu “Ciddi bir kriz olarak, ciddi bir kriz başlangıcı olarak” gördüğünü söyledi.
Bununla birlikte merkez bankası rezervlerinin Rusya ekonomisini birkaç yıl kurtarabileceğini söyledi.
Tuncay Turşucu: Endişe var
İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu ise “Rusya’da şu anda bazı endişeler var. Petrol fiyatlarının düşmesi, Rusya’nın ekonomisi petrol üzerine kurulu olduğundan, bütçesini zorlayacağına yönelik endişe yaratıyor. Vergisel artışlar ve enflasyonun yükseleceğine dair endişeler var. Bu da rublede kayıp yaşanmasına neden oldu” dedi.
Bu arada petrolün sert düşmesinin tahmin edilen bir şey olmadığını söyleyen Turşucu, şöyle devam etti: “Çok hızlı bir şekilde düştü ve hiçbirimiz bu kadar düşüneceğini tahmin etmedik. Tabii ki petrolün spekülatif düşüşü rubleyi de speküle etti ve çok ciddi değer kaybetmesine neden oldu. Gelinen noktada, Rusya faizi yüzde 10.5’ten 17’ye yükseltti. Ve üstüne üstlük bugün de bir miktar satışlar yaparak müdahale etti. Ruble, faiz artırımı ve müdahalenin ardından yatayda dengeleniyor. Faiz artışının etkisini görmek için birkaç gün beklemek lazım.”
Turşucu, bu yaşananların Türkiye’ye etkisini ise şöyle değerlendirdi: “Rublenin değer kaybetmesiyle, ruble üzerinden ticaret yapanları olumsuz etkileyecek. Yüzde 17’ye ulaşan faiz artırımı Rusya ekonomisini küçülmeye ve durgunluğa itebilir. Ancak bizim ihracatımızı etkileyeceğini söylemek için erken. Bu yılın Ocak-Ekim döneminde Rusya’ya ihracatımız 5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Aynı dönemde yüzde 13’lük bir düşüş yaşandı. Rusya’ya yaptığımız ihracat, toplam ihracatımızın yüzde 3.8’ini oluşturuyor. Elbette yüzde 13’lük düşüş ölümcül bir durum değil ama bu 5 milyar doların yüzde 50 gibi azalması da bizim istediğimiz bir durum değil. İhracatımızın ne kadar etkileneceğini zaman gösterecek. Diğer yandan Rusya ile yine aynı dönemde 21 milyar dolarlık ithalatımız var. İhracatımızın azalmasına karşın, ithalatımız yüzde 4 yükselmiş. Rusya’dan ithalatımız, toplam ithalatımızın yüzde 11’ini oluşturuyor. Rubledeki bu kadar ciddi değer kaybı bizim Rusya ile olan ithalatımızı daha da artırabilir, ihracımızı azaltabilir. Bunun çok da pozitif değil, negatif etkisi oluyor. İthalatın artması da cari açığa direk net olarak etki yapabilir.”
fortuneturkey.com
Yorumlar
Yorum Gönder