Koç Kolding'in Nakkaştepe’deki merkezinde girişin sağ ve sol tarafında bulunan aslan heykellerinin sırrı nedir?
Aslanları konu alan ve Şükrullah Dolu tarafından yazılan ‘Aslan Kral Değildir: Kral Olan Aslanlardır” isimli kitap, Koç Holding’in kapısındaki aslanlarla ilgili ilginç bir detaya dikkat çekiyor. Yazar, Vehbi Koç ve Rahmi Koç’un davranışlarından hareketle aile için, “Adı Koç, taktiği aslan” saptamasını yapıyor ve bunu performans göstergeleriyle okuyucuya sunuyor.
Aslan Kral mıdır yoksa Kral Aslan mıdır?
Aslan Kral mıdır yoksa Kral Aslan mıdır?
Coğrafyacı kimliğiyle sahaya inen ve Afrika’dan Uzakdoğu’ya, Asya’dan da tarihin derinliklerine kadar aslanın izini süren Ekonomi Gazetecisi Şükrullah Dolu, 10 yıllık bir araştırmanın sonucunda, "Aslan kral değildir" diyerek bilinen ezberleri bozuyor. Çünkü aslan, hayvanlar dünyasının en büyük ve en güçlüsü değil... Hatta büyük kediler ailesinden kaplandan bile daha güçlü ve çevik değil… Buna rağmen nasıl oluyor da kral koltuğuna oturtuluyor? Yazar, bu kritik soruyu "Aslan kral değildir, kral olan aslanlardır" diye cevaplıyor. Gözlemler ve kayıtlar da bu tezi doğruluyor.
ADI KOÇ, TAKTİĞİ ASLAN!
Türkiye’de ilk ve tek, dünyada ise farklı boyutları olduğu belirtilen çalışmada yazar; aslanlar dünyasından insan, toplum ve iş hayatına bakıyor. Aynı zamanda günlük hayata uyarlanabilecek çıkarımlar yapıyor.
Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen şirket ve işadamlarının aslanca analizini sunuyor. Bunlardan en ilginç olanı da şüphesiz Koç ailesi ve şirketleriyle ilgili olanı… Aslanların hayatından hareketle Koç ailesinin tutum-davranışlarını ve Koç Holding’in performansını analiz eden yazar, “Adı Koç ama taktiği aslan” kaydını düşmüş ve bunun gerekçesini de şöyle açıklıyor: “İsmin insanların kişiliğine yansıdığı söylenir. ‘İsmiyle müsemma – İsmiyle uyumlu’ kavramı da bunu ifade eder. Fakat ismiyle hiç uyumlu olmayanlar da yok değil… Aynı durum aslanı isim veya figür olarak seçen veya kullanan kişi ve kurumlar için de geçerli...
İlk olarak da Türkiye ekonomisinin en büyük aktörü olan Koç Holding’le başlayacağız. Gerçi Koç Holding’in logosu aslan değil, koçbaşı… Ancak holdingin Nakkaştepe’deki merkezinde girişin sağ ve sol tarafında iki heykel dikkat çekiyor. Aslan gövdeli, insan kafalı heykeller, yani Sfenksler… “Aslan gibi güçlü, insan gibi akıllı” anlamına gelen bu Sfenksler dişi aslan imajı veriyor. Çünkü baş tarafları kadınsı… Buradan da aile ve avcılık özelliklerinin ön plana çıktığını anlıyoruz.
Öte yandan Rahmi Koç Müzesi’nin kapısında taçlı Aslan Kral, müzenin içinde de aslan var. Bu aslanların Koç ailesinin Galatasaraylı olduğundan dolayı oralarda bulunduğunu sanmayın. Çünkü Rahmi Koç Beşiktaşlı, Mustafa ve Ali Koç ise Fenerli…”
SÜRECİ BIRAK, SONUCA BAK!
“Aslanlar için önemli olan süreç değil, sonuçtur” kaydını düşen Şükrullah Dolu, siyasi açıdan Adnan Menderes ile ters düşen Vehbi Koç’un ve Tayyib Erdoğan ile zaman zaman polemiklere konu olan Rahmi Koç’un da mükemmel sonuçlar ürettiğini vurguluyor ve şunları kaydediyor: “Aile birliğini geçen yıllara rağmen nesiller boyu sürdürdükçe ve oyunu da kuralına göre oynadıkça bunun performansa yansıması da müthiş oluyor.
İşte bir gösterge:En büyük ilk 10 firmanın 5’i Koç’tan
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük ilk 10 şirketi listesinin (2011) yarısı Koç firması… İşte ilk 10’daki sıralama:
1- TÜPRAŞ (Koç)
2- Ford A.Ş. (Koç)
3- Oyak-Renault
4- EÜAŞ
5- TOFAŞ (Koç)
6- Arçelik (Koç)
7- Ereğli Demir ve Çelik
8- İskenderun Demir ve Çelik
9- İçdaş Çelik
10- Aygaz (Koç)
1- TÜPRAŞ (Koç)
2- Ford A.Ş. (Koç)
3- Oyak-Renault
4- EÜAŞ
5- TOFAŞ (Koç)
6- Arçelik (Koç)
7- Ereğli Demir ve Çelik
8- İskenderun Demir ve Çelik
9- İçdaş Çelik
10- Aygaz (Koç)
ASLAN PENCERESİNDEN SABANCI
Sabancı Holding’den hiçbir şirketin ilk 10 listesinde yer almamasına da aslanlar penceresinden bakan Dolu, şöyle devam ediyor:
“Sakıp Sabancı’nın ölümü Sabancı Holding için elbette bir dönüm noktası. Ancak bugünkü dağınık yapısında bu kadar önemli olan bir başka konu da 9 Ocak 1996'da Özdemir Sabancı’nın öldürülmesiydi. Çünkü kardeş Özdemir Sabancı, Sabancı Holding'in 'Beyni' diye tanımlanıyordu. Toyota ile Türkiye’de otomobil üretim projeleri üzerinde çalışıyordu. Özdemir Sabancı öldürüldükten sonra doğal olarak bu süreç işlemedi. Hatta Sabancı Holding, 2009’da ToyotaSA’daki hisselerinin tamamını satmak durumunda kaldı. Böylelikle Türkiye'yi 1984 yılında Toyota ile tanıştıran Sabancı Holding, 25 yıl sonra Toyota ile yollarını tamamen ayırdı. Yani Özdemir Sabancı’nın öncülük yaptığı bir girişim, doğal olarak onsuz daha fazla ilerlemedi, gelişmedi. Dolayısıyla 1996’da avcısını (Özdemir Sabancı), 2004’te de liderini yitiren Sabancı ailesi tıpkı aslan ailelerindeki gibi bir dağılma süreci yaşadı.
Halihazırda Sabancı Holding’in Kordsa ve Teknosa gibi alanının öncüsü ve başarılı şirketleri var. Dünyanın faklı coğrafyalarında tesisleri bulunan Kordsa kendi sektöründe göz dolduruyor. Teknosa da aynı şekilde teknoloji perakendeciliğine öncülük yapıyor.
Sabancı Holding’ten ayrılanlar ise kendi sahalarında başarılı girişimlere imza atıyorlar. İşte onlardan bazıları: Ali Sabancı, ablası Emine Kamışlı ile Esas Holding’i kurdu ve Pegasus Havayolları ile adından söz ettiriyor.
Demet Sabancı Çetindoğan, eşi Cengiz Çetindoğan ile birlikte kurduğu perakende tekstil firması DEMSA A.Ş. ile yabancı ünlü markaların temsilciliğini başarıyla sürdürüyor. Demir Sabancı, Gratis ile kozmetik sektörünü organize perakendeye geçiriyor. Ancak bütün bunlar, antilop ve ceylan avından öte şeyler değil. Yani tek öğünlük küçük porsiyonlar. Koç Holding gibi fil ve yaban mandası ölçeğinde büyükleri avlayacak cesamette henüz değiller. Daha doğrusu tek başlarına değiller…
Oysa Cumhuriyet’in 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023’te, Türkiye’nin dünyada ilk 10 ekonomi arasına girebilmesi için Koç gibi daha fazla büyük oyuncuya ihtiyaç var. Yoksa 2023’te 500 milyar dolar ihracat ve ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi bir hayalden öteye geçemez.”
Yorumlar
Yorum Gönder