Türkiye’ye enerji ve inşaat ideallerini gerçekleştirmek için geldi. Yeşil İnşaat’ı kurarak 13 bin 800 konutluk Innovia için adım attı.
Engin Yeşil, ilk gençlik yıllarından bu yana Amerika’da yaşadı. Yaklaşık, 30 yıl sonra Türkiye’ye dönmeye karar verdiğinde başarılı bir işadamı olarak anılıyordu. Babası onu, Yeşil Kundura’yı daha iyi yönetmesi için göndermişti. Ama, üniversitenin son yıllarında aklından bir sürü iş düşüncesi geçmeye başladı.
İlki, lens girişimi oldu. Bir apartman dairesinde yaptığı bu iş, öylesine büyüdü ki, telefon faturalarıyla baş edebilmek için telekom şirketi kurdu.?Peşinden üç teknoloji şirketi daha... Ardından, kedi-köpek mama ve ilaçları için bir şirket.
Türkiye’ye enerji ve inşaat ideallerini gerçekleştirmek için geldi. Yeşil İnşaat’ı kurarak 13 bin 800 konutluk Innovia için adım attı. Enerjideki kazanç kapısını İstanbul çöpleri olarak belirledi. Şile, Kemerburgaz ve Kocaeli’nde üç büyük çöplükten enerji üretiyor.
İcatçı birisi. Mesela kompozit bir tuğlageliştirmiş. Onunla şimdilik Van’daki depremzedelere kalıcı konut yapıyor. Bir süre sonra ucuz villalar yapacak. Planları büyük. Yaşamayı da işi kadar seviyor. Öyle ki, sevdiği şehirlere sadece kendisi ve arkadaşları için butik oteller kurabilir. Tüm bu renkleri yaratan isim olarak babasını gösteriyor. O renkler içinde bir başka Yeşil’i de, “Biriktir biriktir servet nereye kadar. Sattığım her konut için yoksullara birer ev yapacağım” sözlerinden okuyorsunuz. Aklını ekonomi için de çok yoruyor. Deprem nedeniyle başlatılacak dönüşümü büyük şans olarak görüyor ve ekliyor: “Rakam 300 milyar doları bulur.”
EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Babamın hayat dersleri. Çalışkanlığım ve dürüstlüğüm.
STRES: İlacı zamandır.
BENİM ŞEHRİM: Manhattan.
SON FİLMİM: Severek izlediğim en son film Avatar.
PAZARLAR: Full çalışmaya devam.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Dürüstlük ve çalışkanlık.
İŞ YERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Genelde o insanlar yok etrafımda. Şeytanın avukatlığını kendim yaparım.
GEÇMİŞ VE MİMARİ: Modern malzeme, tasarım ve bunlarla ortaya çıkartılan şaşırtıcı modern mimariyi seviyorum.
HAYRAN OLDUĞU MİMAR: Mesela bir Zaha Hadid’i. Cam, çelik ve betonu çok iyi kullanan Cesar Antonio Pelli’yi. Ve tabii betonla çeliği sıra dışı bir estetikle yorumlayan Norman Foster’ı.
HAYRAN OLDUĞU YAPI: Malezya’ daki Petronas Towers beni çok etkiler.
GÖZBEBEĞİ PROJE: Levent’teki Fako İlaç’ın arazisine yapacağımız 62 katlı kule. Boyu 298 metre olacak. Ocakta başlıyoruz.
STRES: İlacı zamandır.
BENİM ŞEHRİM: Manhattan.
SON FİLMİM: Severek izlediğim en son film Avatar.
PAZARLAR: Full çalışmaya devam.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Dürüstlük ve çalışkanlık.
İŞ YERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Genelde o insanlar yok etrafımda. Şeytanın avukatlığını kendim yaparım.
GEÇMİŞ VE MİMARİ: Modern malzeme, tasarım ve bunlarla ortaya çıkartılan şaşırtıcı modern mimariyi seviyorum.
HAYRAN OLDUĞU MİMAR: Mesela bir Zaha Hadid’i. Cam, çelik ve betonu çok iyi kullanan Cesar Antonio Pelli’yi. Ve tabii betonla çeliği sıra dışı bir estetikle yorumlayan Norman Foster’ı.
HAYRAN OLDUĞU YAPI: Malezya’ daki Petronas Towers beni çok etkiler.
GÖZBEBEĞİ PROJE: Levent’teki Fako İlaç’ın arazisine yapacağımız 62 katlı kule. Boyu 298 metre olacak. Ocakta başlıyoruz.
Necla Unutmaz/Milliyet
Yorumlar
Yorum Gönder