İnşaatta işler ikinci kuşağa emanet. Babaların kurduğu işleri, artık çocuklar devralıyor. Ancak aile büyükleri işten elini ayağını çekmiyor, tecrübeleriyle genç kuşağa yol gösteriyor.
İnşaatta işler ikinci kuşağa emanet. Babaların kurduğu işleri, artık çocuklar devralıyor. Ancak aile büyükleri işten elini ayağını çekmiyor, tecrübeleriyle genç kuşağa yol gösteriyor. Genç kuşak da dinamizmiyle çıtayı yükseltiyor.
DKY İnşaat’ın kurucusu İbrahim Dumankaya, “Çocuklar bizden iyi yönetiyor, benimki artık destek” derken, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya da, “Sıfırdan kurmadık çok şükür, ikinci baharımızı yaşıyoruz” diyor
İbrahim Dumankaya Holding bünyesinde kurulan ve hızla sektörde önemli projelere imza atan DKY İnşaat, birkaç yıl önce Dumankaya İnşaat’tan ayrılarak kendi yoluna devam etmeye başladı.
50 yılı aşkın süredir sektörde olan holding, Rize’den İstanbul’a uzanan önemli çalışmalarla gelişmeyi sürdürdü. Bu dönemin ardından Ali Dumankaya başkanlığındaki DKY İnşaat’a Ali Dumankaya’nın ağabeyi Ömer Dumankaya ve kardeşleri Orhan Dumankaya ile Savaş Dumankaya da dahil oldu. Babaları İbrahim Dumankaya ise oğullarını hiç yalnız bırakmıyor ve şu anda da onursal başkan olarak yıllardır yaptığı gibi şantiye şantiye gezerek çalışmaları takip etmeye devam ediyor.
Ali Dumankaya, kardeşlerinin de katıldığı ve pek çok projeye odaklandıkları bu dönemi ‘ikinci baharları’ olarak nitelerken, “Çok güzel bir süreç yaşıyoruz, birçok iyi çalışmaya fırsatımız oluyor. Bünyemize kardeşlerim de katıldı. Biz bir şeyi sıfırdan kurmadık ama ikinci baharımız. Biri dese 18 yaşına dönmek ister misin, bu bilgi ve tecrübeyle 18 olmasa da 25’i isterim ama bunlar yoksa o zamanlara dönmek isteyeceğimi sanmam” diyor.
‘Araziyi gözünden tanır’
Ali Dumankaya, babasının verdiği öğütleri anlatırken özellikle bir şeye dikkat çekiyor: ‘Baba İbrahim Dumankaya’nın gelecek vaat eden araziyi tanıma gücü’. Ağabeyi Ömer Dumankaya da babalarının aynı özelliğine hayranlığını dile getiriyor ve yakın zamanda yaşadıkları bir olayı şöyle anlatıyor:
“Arsa geliştirme konusunda ‘gidin araziye bakın hiçbir yere başından hayır demeyin, hammaddemiz bu’ der. Sultanbeyli ile ilgili bir arazi geldi, babam da beni aradı. ‘Gel oğlum buraya bakalım’ diyor, ama biz baştan prensibi koymuşuz, ‘merkezde iş yapacağız’ demişiz. ‘Sultanbeyli’de ne işimiz var?’ diye, gitmemek için diretiyorum ama bir şey de diyemiyorum tabii. ‘Tamam’ falan dedim, biraz oyaladım belki vazgeçer diye, ama gittim bir baktım beni bekliyor. Sürekli söylendim giderken. Geldik arsanın yanına, gösterdiler, Sultanbeyli’nin ana caddesi, kıyamet kopuyor, Bağdat Caddesi’nden daha havalıymış, ‘yok artık’ dedim, nasıl bu arsa burada kalmış.”
Cepten hafriyat raporu
Ali Dumankaya, teknik kadrolar, merkez kadro ve sahadaki ekiplerle işlerin belli bir rutinde yürümesine rağmen sık sık şantiyeleri de gezdiklerini anlatıyor. Aynı zamanda bir danışman ekipleri olduğunu söyleyen Dumankaya, “Bu ekip, ara ara şantiyelere çeşitli alanlarda puanlar veriyor. Bu da çalışma disiplini yanında motive edici oluyor” diye konuşuyor.
İbrahim Dumankaya ise ‘eski alışkanlık’tan dolayı şantiye dolaşmadan duramadığını söylüyor. Ancak şantiyeleri gezmediğinde gözü arkada kalmıyor çünkü ‘cep’ten her an rapor alıyor. İbrahim Dumankaya, telefonundan bana gösterdiği bu raporlarla ilgili şunları söylüyor:
“İşleri çocuklar yürütüyor, benimki arkadan destek. Atasözleri vardır: ‘Eşini, işini ihmal etme’ diye. ‘Çeşme her zaman akmaz, aktığı zaman doldur akmadığı zaman kullanırsın’, tabii bu herkes için geçerli. İnşaat çok sıkıntılı bir sektör. Teferruatı çok fazla. İşin sürekli içinde olmak lazım. Çoğu bina malzeme çaldığı için yıkılmıyor, denetimsizlikten, bilgisiz teknik kadrodan dolayı... Eskiden çok iyi teknik okullar vardı. Sahaları gösteren kameralar var, hepsini 360 derece görüyoruz aslında. Ama bir gün 100 kamyon çıkıyor, diğer gün 200. Demek ki bu kadarını da yapabiliyoruz.”
Aile anayasasını imzaladılar
Ali Dumankaya, babası ve kardeşleri bayramdan önce ünlü bir danışmanlık şirketinin hazırladığı ‘aile anayasası’ imzalayarak kardeşler arasındaki hukukun altyapısını düzenledi. Ali Dumankaya, “DKY İnşaat’ı kurarak yolumuza farklı bir yolda devam etmeye karar verdikten sonra birinci günden, kardeşlerin içinde olduğu, aile anayasası, hissedarlar sözleşmesini 8 - 9 aylık bir çalışmanın ardından imzaladık. Aileler büyüyor, gelişiyor, bunlar için şimdiden herkesin hakları gözetildi” diyor.
‘Belki gazeteci olurdum’
Lokum İstanbul ve DKY Kartal projelerinde lansmanların ardından çok kısa sürede çok ciddi satışlar yapan DKY İnşaat’ın Sultanbeyli ve Kağıthane projelerine titizlikle hazırlandığını anlatan Ali Dumankaya, başarı için ‘her projenin hakkını vermek’ gerektiğini söylüyor. Okulu bitirdiğinde ilk olarak kısa bir süre finans deneyimi için bankada çalıştığını anlatan Ali Dumankaya, tercih sıralamasında gazetecilik okullarına da yer vermiş. Ali Dumankaya, “Kitap, dergi çok severim, yeni çıkanları takip ederim, gazetecilik de hep aklımdaydı. Listeye yazmıştım” diyor.
‘Eskiden tek Reklam inşaattaki levhaydı’
Babalarının işe başladığı dönemlerde ne teknolojinin, ne de iletişimin bu boyutlarda olduğuna dikkat çeken Ali Dumankaya, şimdi her yıl 5 - 10 yılda olabilecek gelişmeleri gördüklerini söylüyor.
İbrahim Dumankaya da bu tezi destekleyerek, “En iyi reklamımız, yaptığımız inşaata ‘satılık lüks daireler’ yazdık mı eyvallah, tamamdı bizim için. Bir radyo kanalı vardı, oraya reklam vermek zaten aklımızdan zor geçiyordu” diyor.
Duygu Erdoğan/Milliyet
İnşaatta işler ikinci kuşağa emanet. Babaların kurduğu işleri, artık çocuklar devralıyor. Ancak aile büyükleri işten elini ayağını çekmiyor, tecrübeleriyle genç kuşağa yol gösteriyor. Genç kuşak da dinamizmiyle çıtayı yükseltiyor.
DKY İnşaat’ın kurucusu İbrahim Dumankaya, “Çocuklar bizden iyi yönetiyor, benimki artık destek” derken, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya da, “Sıfırdan kurmadık çok şükür, ikinci baharımızı yaşıyoruz” diyor
İbrahim Dumankaya Holding bünyesinde kurulan ve hızla sektörde önemli projelere imza atan DKY İnşaat, birkaç yıl önce Dumankaya İnşaat’tan ayrılarak kendi yoluna devam etmeye başladı.
50 yılı aşkın süredir sektörde olan holding, Rize’den İstanbul’a uzanan önemli çalışmalarla gelişmeyi sürdürdü. Bu dönemin ardından Ali Dumankaya başkanlığındaki DKY İnşaat’a Ali Dumankaya’nın ağabeyi Ömer Dumankaya ve kardeşleri Orhan Dumankaya ile Savaş Dumankaya da dahil oldu. Babaları İbrahim Dumankaya ise oğullarını hiç yalnız bırakmıyor ve şu anda da onursal başkan olarak yıllardır yaptığı gibi şantiye şantiye gezerek çalışmaları takip etmeye devam ediyor.
Ali Dumankaya, kardeşlerinin de katıldığı ve pek çok projeye odaklandıkları bu dönemi ‘ikinci baharları’ olarak nitelerken, “Çok güzel bir süreç yaşıyoruz, birçok iyi çalışmaya fırsatımız oluyor. Bünyemize kardeşlerim de katıldı. Biz bir şeyi sıfırdan kurmadık ama ikinci baharımız. Biri dese 18 yaşına dönmek ister misin, bu bilgi ve tecrübeyle 18 olmasa da 25’i isterim ama bunlar yoksa o zamanlara dönmek isteyeceğimi sanmam” diyor.
‘Araziyi gözünden tanır’
Ali Dumankaya, babasının verdiği öğütleri anlatırken özellikle bir şeye dikkat çekiyor: ‘Baba İbrahim Dumankaya’nın gelecek vaat eden araziyi tanıma gücü’. Ağabeyi Ömer Dumankaya da babalarının aynı özelliğine hayranlığını dile getiriyor ve yakın zamanda yaşadıkları bir olayı şöyle anlatıyor:
“Arsa geliştirme konusunda ‘gidin araziye bakın hiçbir yere başından hayır demeyin, hammaddemiz bu’ der. Sultanbeyli ile ilgili bir arazi geldi, babam da beni aradı. ‘Gel oğlum buraya bakalım’ diyor, ama biz baştan prensibi koymuşuz, ‘merkezde iş yapacağız’ demişiz. ‘Sultanbeyli’de ne işimiz var?’ diye, gitmemek için diretiyorum ama bir şey de diyemiyorum tabii. ‘Tamam’ falan dedim, biraz oyaladım belki vazgeçer diye, ama gittim bir baktım beni bekliyor. Sürekli söylendim giderken. Geldik arsanın yanına, gösterdiler, Sultanbeyli’nin ana caddesi, kıyamet kopuyor, Bağdat Caddesi’nden daha havalıymış, ‘yok artık’ dedim, nasıl bu arsa burada kalmış.”
Cepten hafriyat raporu
Ali Dumankaya, teknik kadrolar, merkez kadro ve sahadaki ekiplerle işlerin belli bir rutinde yürümesine rağmen sık sık şantiyeleri de gezdiklerini anlatıyor. Aynı zamanda bir danışman ekipleri olduğunu söyleyen Dumankaya, “Bu ekip, ara ara şantiyelere çeşitli alanlarda puanlar veriyor. Bu da çalışma disiplini yanında motive edici oluyor” diye konuşuyor.
İbrahim Dumankaya ise ‘eski alışkanlık’tan dolayı şantiye dolaşmadan duramadığını söylüyor. Ancak şantiyeleri gezmediğinde gözü arkada kalmıyor çünkü ‘cep’ten her an rapor alıyor. İbrahim Dumankaya, telefonundan bana gösterdiği bu raporlarla ilgili şunları söylüyor:
“İşleri çocuklar yürütüyor, benimki arkadan destek. Atasözleri vardır: ‘Eşini, işini ihmal etme’ diye. ‘Çeşme her zaman akmaz, aktığı zaman doldur akmadığı zaman kullanırsın’, tabii bu herkes için geçerli. İnşaat çok sıkıntılı bir sektör. Teferruatı çok fazla. İşin sürekli içinde olmak lazım. Çoğu bina malzeme çaldığı için yıkılmıyor, denetimsizlikten, bilgisiz teknik kadrodan dolayı... Eskiden çok iyi teknik okullar vardı. Sahaları gösteren kameralar var, hepsini 360 derece görüyoruz aslında. Ama bir gün 100 kamyon çıkıyor, diğer gün 200. Demek ki bu kadarını da yapabiliyoruz.”
Aile anayasasını imzaladılar
Ali Dumankaya, babası ve kardeşleri bayramdan önce ünlü bir danışmanlık şirketinin hazırladığı ‘aile anayasası’ imzalayarak kardeşler arasındaki hukukun altyapısını düzenledi. Ali Dumankaya, “DKY İnşaat’ı kurarak yolumuza farklı bir yolda devam etmeye karar verdikten sonra birinci günden, kardeşlerin içinde olduğu, aile anayasası, hissedarlar sözleşmesini 8 - 9 aylık bir çalışmanın ardından imzaladık. Aileler büyüyor, gelişiyor, bunlar için şimdiden herkesin hakları gözetildi” diyor.
‘Belki gazeteci olurdum’
Lokum İstanbul ve DKY Kartal projelerinde lansmanların ardından çok kısa sürede çok ciddi satışlar yapan DKY İnşaat’ın Sultanbeyli ve Kağıthane projelerine titizlikle hazırlandığını anlatan Ali Dumankaya, başarı için ‘her projenin hakkını vermek’ gerektiğini söylüyor. Okulu bitirdiğinde ilk olarak kısa bir süre finans deneyimi için bankada çalıştığını anlatan Ali Dumankaya, tercih sıralamasında gazetecilik okullarına da yer vermiş. Ali Dumankaya, “Kitap, dergi çok severim, yeni çıkanları takip ederim, gazetecilik de hep aklımdaydı. Listeye yazmıştım” diyor.
‘Eskiden tek Reklam inşaattaki levhaydı’
Babalarının işe başladığı dönemlerde ne teknolojinin, ne de iletişimin bu boyutlarda olduğuna dikkat çeken Ali Dumankaya, şimdi her yıl 5 - 10 yılda olabilecek gelişmeleri gördüklerini söylüyor.
İbrahim Dumankaya da bu tezi destekleyerek, “En iyi reklamımız, yaptığımız inşaata ‘satılık lüks daireler’ yazdık mı eyvallah, tamamdı bizim için. Bir radyo kanalı vardı, oraya reklam vermek zaten aklımızdan zor geçiyordu” diyor.
Duygu Erdoğan/Milliyet
Yorumlar
Yorum Gönder