Ana içeriğe atla

İŞ DÜNYASININ YENİ GÖZDESİ:KÜÇÜK YELKENLİ 'DİNGİ'

Türk iş dünyası küçük yelkenli ‘dingi’yi keşfetti. Arabanın üzerinde kıyıya kadar götürülebilen teknenin fiyatı 8 bin lira civarında.

Türk iş dünyası küçük yelkenli ‘dingi’yi keşfetti. Arabanın üzerinde kıyıya kadar götürülebilen teknenin fiyatı 8 bin lira civarında. Dingi’yi marinaya bağlamak da şart değil!

2.5 metreden 6 metreye kadar değişen boylardaki dingi teknelere 4 kişi rahat sığıyor. Teknelerin fiyatları boylarına göre değişse de ortalama 8 bin TL civarına satın alınabiliyor.

Son yıllarda hafta sonlarında Boğaz’da seyreden yelkenli sayısının arttığı dikkat çekiyor. Şirketler özellikle motivasyon aktivitelerinde yelken yarışlarına yer açıyor.

Borusan, Coca - Cola, Tüpraş, Avea, Çimsa, Koç Holding gibi dev şirketler yelken aktivitelerine önem veren grupların başında.

Koç Topluluğu Spor Şenlikleri Yelken Yarışlarını da düzenleyen, Ana Yelken’in kurucu ortağı Fatih Özmen, Türk şirketlerinin son dönemlerde temel yelkencilik eğitim taleplerinde bir patlama olduğunu söylüyor.

Özmen’e göre bu taleplerin arkasında farklı dinamikler var. Bazı şirketler çalışanlarını motivasyon etmek istiyor. Bazıları ada gezileri, yemekli aktivite şeklinde organizasyon düzenliyor. Bazı şirketler ise ileri eğitim ve yarışçılık eğitimleri aldırıp akabinde yat yarışlarına katılıyorlar.

2003 ve 2005 yıllarında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü sporda üstün başarı ödülünü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Fatih Özmen, aynı yıllarda yılın antrenörü de seçildi. Yelken olimpik milli takımının antrenörü, yelken de sporcu olarak yüzün üzerinde milliliği var. 2000 - 2008 arasında, Türk olimpiyat Milli Takımı’nın antrenörlüğünü yaptı.
Şu ana kadar 3 bine yakın şirket çalışanına yelken yapmayı öğreten Özmen’in bir hatırlatması var: “Yelken artık mutlu azınlığın aktivitesi değil!”

Özmen’e göre artık yelkene ulaşmanın zor olmadığı anlaşıldı. Eskiden ‘ulaşılmaz’ olan eğitim programları şimdi uygun fiyatlarda. Kaldı ki motoryatlardan farklı olarak rüzgâr kullanıldığı için yelkenli teknelerin seyir maliyeti çok düşük.

Karada yapılacak çok şey kalmadığını söyleyen Özmen sözlerini şöyle açıyor:

“İnsanlar yelkenin bir yaşam şekli olduğunu fark etti. Trafikte bir yerden bir yere gitmekte zorlanıyorlar. Marina ve yelken, şehir yaşamının içinde adeta tatil köyü gibi yaşam fırsatı sunuyor.”

Marinada değil, garajda

Özmen’e göre dört tarafı denizlerle çevrili ülkemizde yelkenciliğin gelişmemesinde temel paradoks ise şuradan kaynaklanıyor: “İnsanlar daha başlangıç aşamasında hata yapıyor. Temel eğitimini alınca gidip 12 metre boyunda, 150 bin euro’luk büyük yelkenli alıyor. Çevresindekiler, ‘ben bu tekneyi alamam’ diye uzak duruyor. Oysa gelişmiş ülkelere baktığınızda dingi tekneler dediğimiz boyları 2.5 metreden başlayıp, 6 metreye çıkan yelkenlileri görürsünüz. Fiyatları da 8 bin TL civarında.

İngiltere’de deniz kenarında oturan herkesin garajında bir dingisi vardır. Bunlar hem çok düşük maliyetli, hem de fazla yer tutmaz. Daha da güzeli marina parası ödemezsiniz. Arabanızın üstüne koyup istediğiniz kumsalda atıp, yelken yapıp, sonra yine garajınıza koyabilirsiniz.”

Mustafa Koç da yapıyor

Son yıllarda bizde de dingi kullanan sayısının arttığına dikkat çeken Özmen, “Yelkencilikte süreç dingi yelkenciliğine doğru kayacak. İş dünyasının öncü ismi Mustafa Koç dahi dingi yelkenciliği yapıyor. Motoryatında tuttuğu dingi teknesiyle çok keyifli yelken yapıyor. Dingi yelkenciliği gelişirse denizlerimiz hayatın içine daha çok girer” diyor.

2 haftalık kamp bedeli 5.200 TL

Yelken bilincinin artmasının çocuklara yönelik talebi de artırdığına dikkat çeken Fatih Özmen sözlerini şöyle açıyor:

“İstanbul Yelken Kulübü’nün bütün eğitim faaliyetlerini biz veriyoruz. Her yıl 300 çocuk katılıyor. Türk yelkenciliğinde, Türk olimpiyat takımlarının büyük bir çoğunluğu bizim yaz okullarımızda yetişen çocuklardan oluşuyor.

Mesela TED öğrencisi Doğa Arıbaş 2008’de yaz okulumuzda yelkene başladı. 2012 yılında 35 ülkeden 220 katılımcının katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa Şampiyonu oldu. Bu kadar limitli bir zamanda bunu ancak çok iyi bir eğitim programıyla yapabilirsiniz.
Maalesef yelken kampları da çok zengin insanların çocuklarını gönderdiği yerler olarak görülüyor. Oysa sanılanın aksine öyle pahalı değil. Datça Perili Bay plajında 2 haftalık yelken kampımızın maliyeti 5.200 TL.”

Songül Hatısaru/Milliyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORLU PLAZA HASTANE Mİ OLACAK?

Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Buranın da hastane olacağı epeydir konuşuluyordu. Zorlu Holding’in temeli tekstil sektörüne dayanır. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen ev tekstili üreticileri arasında bulunan Zorlu, Vestel’i satın aldıktan sonra beyaz eşya ve tüketici elektroniği sektöründe de dünyada isminden söz ettirmeye başladı. Yeni sektörlere yatırımdan geri durmayan Zorlu Holding bugün madencilikten savunma sanayine, gayrimenkulden enerjiye birçok alanda faaliyet gösteriyor. Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Ancak şirket bu plazadaki tüm birimlerini Levent’te, Büyükdere Caddesi üzerinde yeni inşa ettiği Levent 199 isimli gökdelenine taşıdı. Zorlu Plaza binası ise geçen mayıs ayından bu yana boş durumda. Plaza’nın sadece alt katında Zorlu Tekstil’e ait depo bulunuyor. Zorlu Holding’in bu binadan taşınacağı ve buranın da ha

RÖNESANS HOILDİNG MİLYON DOLARLIK İŞLERİ KİME BIRAKTI?

12 Milyar TL aktif büyüklüğe ulaşan Rönesans Grubu’nun Başkanı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Rönesans Grubu’nu Türkiye kamuoyu ağırlıklı olarak AVM yatırımlarıyla tanısa da grubun asıl işi müteahhitlik. Grubun lokomotif şirketi Rönesans İnşaat. Halen 13 ülkede 35 bin çalışanı olan Rönesans Grubu’nun 23 bin çalışanının Rusya’da olduğu biliniyor. 21 yılda hızla büyüyen Rönesans Grubu, bugün 12 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşmış durumda. 2012 yılına göre aktif büyüklüğünü 2013’te yüzde 67, cirosunu yüzde 76 artıran Rönesans, dünyanın en büyük 100 müteahhitlik firması içinde 64’üncü sırada yer alıyor. Müteahhitlik ile işe başlayan grup, enerji, perakende ve sağlık sektörüne de yatırım yapıyor. Grubun büyük ortağı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Aslında genellikle 70-80 yaşının üstündeki patronların verdiği bu kararı Ilıcak, 47 yaşında aldı. Bu yılbaşında yapılan bir

ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ ADANALI ERHAN KAMIŞLI İSTANBUL'DA YER ARIYOR..

1964 doğumlu olan Erhan Kamışlı, Şevket Sabancı’nın kızı Emine Sabancı Kamışlı’nın eşi. Çiftin 2 oğlu var. Erhan Kamışlı tam bir golf tutkunu, ‘ailesi ve golf tutkusu’ hayatının vazgeçilmezleri.. Hastane konusunda Anadolu’ya ağırlık verdiklerini söyleyen Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Kamışlı, “Sağlıkta en iyi ve etik olanı yapmalısınız. Ekonomik anlamda bu yüzden işimiz zor. Biz uzun vadeli düşünüyoruz. Anadolu’da 7 hastanemizle hizmet veriyoruz. İstanbul’da yokuz ama arayış içindeyiz. Toplam 550 yatağımız var. Bu yıl 1 milyon hasta bakacağız Anadolu’da. Geçen sene bu sayı 850 bindi” dedi. Erhan Kamışlı Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi. Pegasus, Electro World, Medline, AFM sinemaları gibi markalarıyla havacılık sektöründen sağlık sektörü ve gayrimenkule farklı alanlarda yatırımları olan Esas Holding’te sağlık alanın sorumluluğu Erhan Kamışlı’da.  Grubun sağlık ve gayrimenkul yatırımlarıyla ilgilenen Erhan Kamışlı’yla Esas Holding’in Kavacık’taki merkezinde buluştuk.