Ana içeriğe atla

MUDO'YA TÜRKİYE SAHİP ÇIKTI

Mudo ithalata gelen yüzde 50 vergi nedeniyle yaşadığı zor günleri atlatıyor.

Mustafa ve Ömer Taviloğlu ile ilgili görsel sonucu

Mudo ithalata gelen yüzde 50 vergi nedeniyle yaşadığı zor günleri atlatıyor. 9 banka ile anlaşan Mudo, ortaklık için de çalışma yapıyor. Markanın kaptan köşkündeki Mustafa ve Ömer Taviloğlu, “Bu dönemde büyük destek gördük. Türkiye Mudo’ya sahip çıktı” diyor.
1964’te 13 metrekare bir dükkandan doğan Mudo, 52 yıldır Türkiye’nin önemli perakende markalarından biri. 117 mağazasında 1600 kişi çalışıyor, 400 milyon TL cirosu var.Mudo, cari açığın azaltılması için 2015 sonlarında getirilen ithal vergileri nedeniyle bir süredir sıkıntılı bir süreç yaşıyordu. Geçen haftaki Ekonomi Fısıltıları köşesinin konularından biri de Mudo’nun bankalarla masada olduğu haberiydi.
Mustafa Taviloğlu ve işlerin başındaki oğlu Ömer Taviloğlu, yaşadıklarını anlatmak için aradılar, bir araya geldik. Baba oğul ilk kez bir arada röportaj verirken, sorunlarını da açık yüreklilikle anlattılar.Ömer Taviloğlu, “Geçen 1,5 yılda yaşadıklarımıza ben kusursuz fırtına diyorum” sözleriyle başladı. Sonrasını ise şöyle özetlediler: 
YATIRIMDA YAKALANDIK: 2012’den itibaren insana, mağazalara, depolarımıza, lojistiğe, teknoloji alt yapısı-na yatırım yapıyorduk. Tek gayemiz vardı, dünyaya açılmak. Hedefimize yaklaşmıştık. Ancak 2015 Ma-yıs’ında mobilyadan ayakkabıya birçok üründe en az yüzde 70’e varan vergi artışı oldu. Rüyada görsek ina-namayacağımız bu vergilerle her şey altüst oldu. Sektör hazırlanmadan bir gecede değişti vergiler.  Oysa vergi artışlarından önce soruşturma yapılır, yapılmadı. 
İNANILMAZ OLAYLAR PEŞ PEŞE: Ardından Rusya uçağının düşürülmesi, canlı bomba patlamaları, turizmde yaşanan büyük düşüş, Suriye krizi, barış sürecinin sona ermesi, ikinci seçim, bunun yanında işverene kalan asgari ücret artışı gibi öngörülemeyen, inanılmaz olayların birbiri ardına geldi. 
TÜRKİYE’YE GÜVENİYORDUK: İşimize çok güveniyorduk. Türkiye’ye çok güveniyorduk. Çünkü Türkiye’ye itimat etmiştik. Ancak olaylar perakende sektörünü vurdu. Satışlar düştü. Yaptığımız anlaşmalar vardı ve bunlar sürdü.
ZOR BİR DÖNEM GEÇİRDİK: Sıkışık bir sene ve zor bir dönem geçirdik. Bunu yaşarken yeni mağazalar da açtık. Ancak fısıltı gazetesini de öngöremedik. Bu süreçte durumu partnerlerimize bildirdik. 9 banka ile masaya oturduk. Sürecin arkasında her şeyimizle dimdik arkasında durduk. Bankalarla anlaşmayı 19 Mayıs’ta ta-mamladık. Ancak uzun tatilli iki bayram, 15 Temmuz’daki başarısız kalkışma gibi konjonktürel etkilerle uzun sürdü. Eylülde imzalar atıldı.
HERKES DESTEK VERDİ: Bu süreçte ne kadar sevildiğimizi gördük. Hüsnü Özyeğin arkadaşım. Bu süreçte çok büyük katkısı olmuştur ama bankacı olarak değil arkadaş olarak. Sadece o değil bütün banka genel müdürle-rinden inanılmaz katkılar gördük. Yurtiçi ve yurtdışı tedarikçilerimizden, mal sahiplerimizin bazılarından. Yani Türkiye Mudo’ya sahip çıktı. 
ORTAKLIK DÜŞÜNÜYORUZ: Ferit Şahenk Bey’le masaya oturmadık. Ama o da destek için aradı. Ortaklık yapmak istiyoruz. Ancak aradığımız para değil. Birlikte bu işi yapacağımız, Türkiye’ye model olacak bir ortaklık yapacağız. Çünkü Türkiye’nin inanılmaz bir geleceği olduğuna inanıyoruz. Üç nesil sürmüş, inanılmaz bir altyapısı olan dürüst bir markayız.
VERGİ SEKTÖRE ZARAR VERİYOR: İnandığımız, inandıracağımız bir vergi işi kaldı. Vergiye karşı değiliz tabii ki. Ayrıca sadece mobilya vergisi özelinde bunun Türkiye’ye zararı olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz. Gerçek mobilya ithalatı sadece 200 milyon dolar. 800 milyon doların büyük bölümü teknik mobilya. Sayın Cumhurbaşkanımız “Türkiye’ye itimat edeni mahcup etmeyiz” diyor. Bizi yolda bırakacaklarına zerre kadar inanmıyorum. Biz Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz ve her zaman güveniyoruz.
YURTDIŞINDAN ÇOK TALEP VAR: Nasıl La Fayatte, Harvey Nichols gibi mağaza zincirleri varsa biz de öyleyiz. Yurtdışından markamıza yoğun talep var. En az on mağaza gündemimizde. Londra, Suudi Arabistan, Azerbay-can, Bulgaristan, Romanya gibi birçok ülkeden. 
BİZE GÜVENENLERİ MAHÇUP ETMEYECEĞİZ: Bizim de stratejik hatalarımız oldu. Ama bir fırsat daha kazandık. Bize güvenenleri, sahip çıkanları mahcup etmeyeceğiz. Bir Türkiye markası olarak dünya markası olacağız. Türkiye’de markalaşma zor, başaran firma sayısı az. Mudo bu nedenle değerli bir marka. Umarız sıkıntılar çabuk geçer.
Jale Özgentürk/Hürriyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORLU PLAZA HASTANE Mİ OLACAK?

Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Buranın da hastane olacağı epeydir konuşuluyordu. Zorlu Holding’in temeli tekstil sektörüne dayanır. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen ev tekstili üreticileri arasında bulunan Zorlu, Vestel’i satın aldıktan sonra beyaz eşya ve tüketici elektroniği sektöründe de dünyada isminden söz ettirmeye başladı. Yeni sektörlere yatırımdan geri durmayan Zorlu Holding bugün madencilikten savunma sanayine, gayrimenkulden enerjiye birçok alanda faaliyet gösteriyor. Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Ancak şirket bu plazadaki tüm birimlerini Levent’te, Büyükdere Caddesi üzerinde yeni inşa ettiği Levent 199 isimli gökdelenine taşıdı. Zorlu Plaza binası ise geçen mayıs ayından bu yana boş durumda. Plaza’nın sadece alt katında Zorlu Tekstil’e ait depo bulunuyor. Zorlu Holding’in bu binadan taşınacağı ve buranın da ha

RÖNESANS HOILDİNG MİLYON DOLARLIK İŞLERİ KİME BIRAKTI?

12 Milyar TL aktif büyüklüğe ulaşan Rönesans Grubu’nun Başkanı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Rönesans Grubu’nu Türkiye kamuoyu ağırlıklı olarak AVM yatırımlarıyla tanısa da grubun asıl işi müteahhitlik. Grubun lokomotif şirketi Rönesans İnşaat. Halen 13 ülkede 35 bin çalışanı olan Rönesans Grubu’nun 23 bin çalışanının Rusya’da olduğu biliniyor. 21 yılda hızla büyüyen Rönesans Grubu, bugün 12 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşmış durumda. 2012 yılına göre aktif büyüklüğünü 2013’te yüzde 67, cirosunu yüzde 76 artıran Rönesans, dünyanın en büyük 100 müteahhitlik firması içinde 64’üncü sırada yer alıyor. Müteahhitlik ile işe başlayan grup, enerji, perakende ve sağlık sektörüne de yatırım yapıyor. Grubun büyük ortağı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Aslında genellikle 70-80 yaşının üstündeki patronların verdiği bu kararı Ilıcak, 47 yaşında aldı. Bu yılbaşında yapılan bir

ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ ADANALI ERHAN KAMIŞLI İSTANBUL'DA YER ARIYOR..

1964 doğumlu olan Erhan Kamışlı, Şevket Sabancı’nın kızı Emine Sabancı Kamışlı’nın eşi. Çiftin 2 oğlu var. Erhan Kamışlı tam bir golf tutkunu, ‘ailesi ve golf tutkusu’ hayatının vazgeçilmezleri.. Hastane konusunda Anadolu’ya ağırlık verdiklerini söyleyen Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Kamışlı, “Sağlıkta en iyi ve etik olanı yapmalısınız. Ekonomik anlamda bu yüzden işimiz zor. Biz uzun vadeli düşünüyoruz. Anadolu’da 7 hastanemizle hizmet veriyoruz. İstanbul’da yokuz ama arayış içindeyiz. Toplam 550 yatağımız var. Bu yıl 1 milyon hasta bakacağız Anadolu’da. Geçen sene bu sayı 850 bindi” dedi. Erhan Kamışlı Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi. Pegasus, Electro World, Medline, AFM sinemaları gibi markalarıyla havacılık sektöründen sağlık sektörü ve gayrimenkule farklı alanlarda yatırımları olan Esas Holding’te sağlık alanın sorumluluğu Erhan Kamışlı’da.  Grubun sağlık ve gayrimenkul yatırımlarıyla ilgilenen Erhan Kamışlı’yla Esas Holding’in Kavacık’taki merkezinde buluştuk.