Ana içeriğe atla

ENKA'NIN 27 YILDIR DEVAM EDEN DERDİ

27 yıl önce Irak’ta baraj inşa etmeye başlayan ENKA İnşaat; 23 yıldır çözülemeyen bir davayla uğraşıyor ve bu dava da yapamadığı işin teminat mektubu komisyonunu ödemeye devam ediyor...

27 yıl önce Irak’ta baraj inşa etmeye başlayan ENKA İnşaat; 23 yıldır çözülemeyen bir davayla uğraşıyor. Irak’ın, Kuveyt’i işgali ve körfez krizinin büyümesi üzerine inşaat yapılamadı. İşi veren Saddam idam edildi. Ancak şirket, teminat mektuplarına komisyon ödemeye devam ediyor.

ENKA İnşaat 27 yıl önce yabancı bir ortakla Irak’ta bir baraj projesine başladı. 1.5 milyar dolarlık proje devam ederken Irak, Kuveyt’i işgal etti. Enka’nın şantiyesi basıldı; iş yarıda kaldı. Ancak şirketin Irak tarafına verdiği teminat mektupları bulunuyordu. Şirket verdiği mektupların hükümsüz kaldığına dair 23 yıl önce İstanbul’da dava açtı. Aradan geçen sürede Irak lideri Saddam Hüseyin idam edildi, Enka’nın proje ortağının ülkesi Yugoslavya dağıldı, mektupların alındığı Türk bankalarından bir çoğuna el konuldu. Fakat ‘tebligat krizi’ne takılan dava halen bitmedi. Şirket ise teminat mektupları için komisyon ödemeye devam ediyor.

DÜNYA LİĞİNDE MÜTEAHHİT

Geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması listesine 1.2 milyar dolarlık ciro ile 79. sıradan giren Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş.’nin 1991’de açtığı dava ilginç bir serüveni ortaya koyuyor. Türkiye, Irak, Fransa ve İngiltere arasında yıllar süren yazışmalar ve yapılamayan tebligatlar nedeniyle bitmeyen dava dosyasına giren belgelere göre 27 yıllık süreçte şunlar yaşandı:

Enka İnşaat ve Yugoslav ortağı Hidrogradnja 29 Eylül 1986’da Irak Tarım ve Sulama Bakanlığı ile Bekhme Barajı projesi için sözleşme imzaladı. Musul’daki projenin değeri 1 milyar 447 milyon 212 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Sözleşmeye göre dev proje 7 yılda tamamlanacaktı. Gerekli teminat mektupları Türkiye’deki bankalardan alındı ve Iraklı muhataplara verildi. İhtiyaç duyulan makine ve teçhizatların yanı sıra 2 bin 500’ü aşkın işçi Musul’a götürüldü. 4 ay sonra ilk kazma vurularak işe başlandı.

KUVEYT’İN İŞGALİ VE KRİZ

Proje tüm hızı ile devam ederken Ağustos 1990’da Irak, Kuveyt’i işgal etti. Patlak veren Körfez krizi dev projeyi de etkilemeye başladı. BM Güvenlik Konseyi Irak’a yaptırım kararı aldı; ekonomik ambargo uygulandı. Bu kararla Irak’a yönelik mal ve sermaye hareketleri durdu. Irak Devrim Komuta Konseyi de bir yasa çıkararak, BM’nin kararlarına uyan şirketlerin mal varlığına el koydu. Şantiyede mahsur kalan 2 bin 500 işçi Türkiye’ye getirildi. Geride Ürdünlü mühendis ve bir kaç Filistinli bırakıldı. Ancak 11 Mart 1991 gününe gelindiğinde ise, şantiye bu kez Kürt grupların baskınına uğradı. Ürdünlü mühendis ve Filistinli işçiler de kaçtı. Şantiyedeki tüm makine ve teçhizata el konuldu.

İLK İŞ DAVA AÇMAK OLDU

Enka, verdiği teminat mektuplarının hükümsüz kaldığı gerekçesi ile 21 Haziran 1991’de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (ATM) dava açtı. Şirketin temel dava gerekçesini, ‘işin gerine getirilmesinin imkansızlığı’ oluşturdu. Şirket avukatları ilk etapta verilen mektupların nakde çevrilmemesi için mahkemeden tedbir kararı istedi; ve bu karar alındı. Dava dosyası ise esastan görüşülmeye başlandı. Ancak dava ilerledikçe bir sorun ortaya çıkmaya başladı: Davalılara tebligat yapılamadı.



ENKA HAKLI BULUNDU TEBLİGAT YAPILAMADI

DAVA açılan 16 banka ve bakanlıktan 11’i Türkiye’de kalan kısmı ise Irak, Fransa ve Londra’da bulunuyordu. Iraklı Rafidain Bank, Londra’daki Natioanl Westminster Bank, Paris’deki Al Saudi Bank davalılar listesindeydi. Dava dosyasına giren evraklar Adalet Bakanlığı üzerinden ilgili kurumlara gönderildi. Ancak bir türlü usule uygun bir tebligat yapılamadı. Davanın açılmasından 20 yıl sonra dosyaya bakan İstanbul 21. ATM 15 Eylül 2011’de kararını verdi. Mahkeme, Enka İnşaat’ın talebini haklı bularak 20 milyon Irak Dinarı’nı bulan 24 teminat mektubunun hükümsüz olduğuna karar verdi. Sıra 20 yıl sonra verilen kararın davalılara tebliğ edilmesine geldi.

Ancak, yabancı davalıların hemen hiçbirisine tebligat yapılmadı. Tebligat yapılamadığı için Yargıtay’a da gidilemedi. Mahkeme de ilanen tebligat yoluna gitti. İlanen tebligatın yapılmasından sonra kararın bozulması için iki hafta önce dosya Yargıtay’a gönderildi.

KARAR, TEMYİZ EDİLDİ

KARARI temyiz ettiklerini ifade eden Rafidain Bank’ın avukatı Tuğper Derin, yargılamanın uzun sürdüğüne işaret ederek, “Bu dava 1991’den süregeliyor. Tebligatların yapılamaması davanın uzamasına temel sebep oldu. Bir de tebligatlar yapıldığında kime yapıldığı ne zaman yapıldığı belli değil. Bu durum yargıyı da meşgul ediyor. Bu denli uzun yargılama bir hak ihlali aynı zamanda. Savunma hakları kısıtlandı. Davadaki usul ve hukuk yönündeki yanlışlar bozmayı gerektirir” dedi.

Dinçer Gökçe/Hürriyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORLU PLAZA HASTANE Mİ OLACAK?

Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Buranın da hastane olacağı epeydir konuşuluyordu. Zorlu Holding’in temeli tekstil sektörüne dayanır. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen ev tekstili üreticileri arasında bulunan Zorlu, Vestel’i satın aldıktan sonra beyaz eşya ve tüketici elektroniği sektöründe de dünyada isminden söz ettirmeye başladı. Yeni sektörlere yatırımdan geri durmayan Zorlu Holding bugün madencilikten savunma sanayine, gayrimenkulden enerjiye birçok alanda faaliyet gösteriyor. Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Ancak şirket bu plazadaki tüm birimlerini Levent’te, Büyükdere Caddesi üzerinde yeni inşa ettiği Levent 199 isimli gökdelenine taşıdı. Zorlu Plaza binası ise geçen mayıs ayından bu yana boş durumda. Plaza’nın sadece alt katında Zorlu Tekstil’e ait depo bulunuyor. Zorlu Holding’in bu binadan taşınacağı ve buranın da ha

RÖNESANS HOILDİNG MİLYON DOLARLIK İŞLERİ KİME BIRAKTI?

12 Milyar TL aktif büyüklüğe ulaşan Rönesans Grubu’nun Başkanı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Rönesans Grubu’nu Türkiye kamuoyu ağırlıklı olarak AVM yatırımlarıyla tanısa da grubun asıl işi müteahhitlik. Grubun lokomotif şirketi Rönesans İnşaat. Halen 13 ülkede 35 bin çalışanı olan Rönesans Grubu’nun 23 bin çalışanının Rusya’da olduğu biliniyor. 21 yılda hızla büyüyen Rönesans Grubu, bugün 12 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşmış durumda. 2012 yılına göre aktif büyüklüğünü 2013’te yüzde 67, cirosunu yüzde 76 artıran Rönesans, dünyanın en büyük 100 müteahhitlik firması içinde 64’üncü sırada yer alıyor. Müteahhitlik ile işe başlayan grup, enerji, perakende ve sağlık sektörüne de yatırım yapıyor. Grubun büyük ortağı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Aslında genellikle 70-80 yaşının üstündeki patronların verdiği bu kararı Ilıcak, 47 yaşında aldı. Bu yılbaşında yapılan bir

ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ ADANALI ERHAN KAMIŞLI İSTANBUL'DA YER ARIYOR..

1964 doğumlu olan Erhan Kamışlı, Şevket Sabancı’nın kızı Emine Sabancı Kamışlı’nın eşi. Çiftin 2 oğlu var. Erhan Kamışlı tam bir golf tutkunu, ‘ailesi ve golf tutkusu’ hayatının vazgeçilmezleri.. Hastane konusunda Anadolu’ya ağırlık verdiklerini söyleyen Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Kamışlı, “Sağlıkta en iyi ve etik olanı yapmalısınız. Ekonomik anlamda bu yüzden işimiz zor. Biz uzun vadeli düşünüyoruz. Anadolu’da 7 hastanemizle hizmet veriyoruz. İstanbul’da yokuz ama arayış içindeyiz. Toplam 550 yatağımız var. Bu yıl 1 milyon hasta bakacağız Anadolu’da. Geçen sene bu sayı 850 bindi” dedi. Erhan Kamışlı Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi. Pegasus, Electro World, Medline, AFM sinemaları gibi markalarıyla havacılık sektöründen sağlık sektörü ve gayrimenkule farklı alanlarda yatırımları olan Esas Holding’te sağlık alanın sorumluluğu Erhan Kamışlı’da.  Grubun sağlık ve gayrimenkul yatırımlarıyla ilgilenen Erhan Kamışlı’yla Esas Holding’in Kavacık’taki merkezinde buluştuk.