Ana içeriğe atla

BOR'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİ YİNE GÜNDEME OTURDU

Fabrika bazında özelleştirilmesi gündemde olan bor yine tartışmaların göbeğinde ...

Türkiye’nin çok önemli bir rezerve sahip olduğu bor madeninde tartışma yeniden alevlendi. Enerji yönetiminin madenlerin satışına sıcak bakmadığı bor için Maliye Bakanlığı, “fabrika bazında özelleştirme” formülü üzerinde duruyor.

Maden mühendisleri ise bor işlenmeden satılırsa Türkiye’nin zarar edeceği görüşünde. Çünkü madenden 1.5 milyar dolara çıkan kanıtlanmış bor rezervi, fabrikadan ise 50 milyar dolara çıkıyor.

Bor tartışmasının fitili Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayla yakıldı. Şimşek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın uygun görüşünü beklediğimiz Eti Maden’e ait sülfirik ve borik asit fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizde rekabetin ve verimliliğin artmasına, kamunun üzerindeki istihdam ve finansman yükünün azaltılmasına büyük katkı sağlayan özelleştirme uygulamaları olacak” dedi.

‘Açıklamalarda tezat yok...’

Enerji Bakanı Taner Yıldız ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bor madenleri için özelleştirme olmayacağını ancak “bor üretilmesiyle ilgili bazı hizmetlerin alınabileceğini” söyledi. Yıldız, “Borla alakalı bir özelleştirme programını taşımıyoruz, boru  özelleştirmeyeceğiz. Maliye Bakanımız ‘biz boru özelleştireceğiz’ diye bir açıklama  yapmadı. Biz Maliye Bakanlığına olan görüşümüzde  borun kamuda kalmasıyla alakalı son derece net bir mesaj veriyoruz. Maliye Bakanımızın  açıklamasında herhangi bir tezat yok. Ancak borun üretilmesiyle alakalı bir kısım hizmetlerin alınması, bir kısım modern teknolojik makinelerin alınmış olmasını borun özelleşmesi olarak takdim etmek yanlış. Biz teknolojinin her türlüsünü her seviyesinde alıyoruz” dedi. 

Hammadesi olmayan işletmeyi kim alır?

Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ise Milliyet’e yaptığı açıklamada, “madenin özelleştirilmemesi, teknolojinin özelleştirilmesi” söyleminin bir “by-pass” olduğunu öne sürdü. Yüksel, “Maliye Bakanı Şimşek,  “fabrikayı özelleştiririm’ diyor. Hammadde güvenliği olmayan işletmeyi kim alır? ‘Hammadde güvenliğimi sağla’ diyecekler. Hammaddeyi de yavaş yavaş özel sektöre devretmek zorundasın” diye konuştu. Yüksel, Seyitömer’de kömür konusunda benzer bir süreç işlendiğini, kömür sahalarının da özelleştirilmek üzere Elektrik Üretim AŞ’ye devredildiğini söyledi.

Değeri 30 kat artıyor

Bir başka tartışma da borun hammadde değeri ve işlenmiş ürün olarak yarattığı katma değeri arasındaki fark. Yüksel, “Bor madeni; silah sanayinden uzay teknolojisine ve deterjan üretimine kadar pek çok alanda kullanılıyor.

Türkiye’deki borun 50 milyar dolarlık yatırım değeri olduğu söyleniyor. Hammadde olarak değeri ise 1.5 milyar dolar. Şu anda ton olarak sattığınızı, nihai ürün haline gelince gram olarak almak zorunda kalıyorsunuz” diye konuştu.

 Filistin erken sevinmiş...

Filistin yönetiminin açıklamasına rağmen, Türkiye’ye ait yüzer elektrik santralinin Gazze’ye demirlemesi konusunda İsrail’den Türkiye’ye ulaşan resmi bir izin olmadığı ortaya çıktı.
Filistin Sivil İşler Bakanı Hasan eş-Şeyh, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Gazze’nin elektrik ihtiyacını  karşılamak üzere Türkiye’den gönderilecek geminin, İsrail devleti tarafından prensipte kabul edildiğini belirterek, “Büyük meblağlar harcadığımız Gazze’deki elektrik şebekesinin,  İsrail’in şebekesine bağlanması öncelikli talebimizdi. Ancak İsrail yönetimi bunu  kabul etmedi.

Türkiye’nin bize bağışta bulunduğu gemi seçeneğine  yöneldik. Bu bağıştan dolayı Türkiye’ye çok teşekkür ediyoruz” demişti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Milliyet’e yaptığı açıklamada, İsrail’in yüzer santrale izin verdiği ile ilgili kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığını söyledi. Yıldız, santralle ilgili görüşmelerde hükümetin İsrail’le bir temasının olmadığını, görüşmeleri şirket ve Filistin yönetiminin yürüttüğünü kaydetti.
Mithat Yurdakul/Milliyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORLU PLAZA HASTANE Mİ OLACAK?

Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Buranın da hastane olacağı epeydir konuşuluyordu. Zorlu Holding’in temeli tekstil sektörüne dayanır. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önde gelen ev tekstili üreticileri arasında bulunan Zorlu, Vestel’i satın aldıktan sonra beyaz eşya ve tüketici elektroniği sektöründe de dünyada isminden söz ettirmeye başladı. Yeni sektörlere yatırımdan geri durmayan Zorlu Holding bugün madencilikten savunma sanayine, gayrimenkulden enerjiye birçok alanda faaliyet gösteriyor. Zorlu Holding’in ve holdinge bağlı şirketlerin yönetim merkezi uzun süre Avcılar’daki Zorlu Plaza oldu. Ancak şirket bu plazadaki tüm birimlerini Levent’te, Büyükdere Caddesi üzerinde yeni inşa ettiği Levent 199 isimli gökdelenine taşıdı. Zorlu Plaza binası ise geçen mayıs ayından bu yana boş durumda. Plaza’nın sadece alt katında Zorlu Tekstil’e ait depo bulunuyor. Zorlu Holding’in bu binadan taşınacağı ve buranın da ha

RÖNESANS HOILDİNG MİLYON DOLARLIK İŞLERİ KİME BIRAKTI?

12 Milyar TL aktif büyüklüğe ulaşan Rönesans Grubu’nun Başkanı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Rönesans Grubu’nu Türkiye kamuoyu ağırlıklı olarak AVM yatırımlarıyla tanısa da grubun asıl işi müteahhitlik. Grubun lokomotif şirketi Rönesans İnşaat. Halen 13 ülkede 35 bin çalışanı olan Rönesans Grubu’nun 23 bin çalışanının Rusya’da olduğu biliniyor. 21 yılda hızla büyüyen Rönesans Grubu, bugün 12 milyar TL aktif büyüklüğe ulaşmış durumda. 2012 yılına göre aktif büyüklüğünü 2013’te yüzde 67, cirosunu yüzde 76 artıran Rönesans, dünyanın en büyük 100 müteahhitlik firması içinde 64’üncü sırada yer alıyor. Müteahhitlik ile işe başlayan grup, enerji, perakende ve sağlık sektörüne de yatırım yapıyor. Grubun büyük ortağı Erman Ilıcak, iş hayatındaki yeni fırsatları kovalarken, günlük icradan çekilme kararı aldı. Aslında genellikle 70-80 yaşının üstündeki patronların verdiği bu kararı Ilıcak, 47 yaşında aldı. Bu yılbaşında yapılan bir

ESAS HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ ADANALI ERHAN KAMIŞLI İSTANBUL'DA YER ARIYOR..

1964 doğumlu olan Erhan Kamışlı, Şevket Sabancı’nın kızı Emine Sabancı Kamışlı’nın eşi. Çiftin 2 oğlu var. Erhan Kamışlı tam bir golf tutkunu, ‘ailesi ve golf tutkusu’ hayatının vazgeçilmezleri.. Hastane konusunda Anadolu’ya ağırlık verdiklerini söyleyen Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Kamışlı, “Sağlıkta en iyi ve etik olanı yapmalısınız. Ekonomik anlamda bu yüzden işimiz zor. Biz uzun vadeli düşünüyoruz. Anadolu’da 7 hastanemizle hizmet veriyoruz. İstanbul’da yokuz ama arayış içindeyiz. Toplam 550 yatağımız var. Bu yıl 1 milyon hasta bakacağız Anadolu’da. Geçen sene bu sayı 850 bindi” dedi. Erhan Kamışlı Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi. Pegasus, Electro World, Medline, AFM sinemaları gibi markalarıyla havacılık sektöründen sağlık sektörü ve gayrimenkule farklı alanlarda yatırımları olan Esas Holding’te sağlık alanın sorumluluğu Erhan Kamışlı’da.  Grubun sağlık ve gayrimenkul yatırımlarıyla ilgilenen Erhan Kamışlı’yla Esas Holding’in Kavacık’taki merkezinde buluştuk.